Otonom sistemler çalışma alışkanlıklarımızı nasıl etkileyecek, mekânsal ihtiyaçlar bu değişen alışkanlıklardan nasıl etkilenecek, tasarım sürecinde başlangıç noktası olarak bu sorular belirlendi ve süreçte bu sorulara cevap arandı. Otonom üretim sürecinde iş saatleri arasına dahil olan boş zamanlar için değişen ihtiyaçlara cevap verecek mekânsal ilişkiler kurgulandı. Bu kurgu, mekânların farklı potansiyellerinin keşfine imkân verdi. Benimsenen kişileştirilebilir üretim modelinin değişken ihtiyaçlarına adapte olabilen alanlar tasarlandı. Bu değişkenliğin mekânsal yansıması yapının mimari dilini oluşturdu. Mekânlar arasındaki değişken ilişkinin yapının hem içinde hem de dışında olabildiğince açık bir şekilde ifade edilmesi amaçlandı. Sonuç olarak geleceğin fabrikalarına dair spekülatif bir yaklaşım sergilenmiş oldu.
Unit 1: Islands
Koordinatörler: Michael Edward Young, Nazlı Kök, Gaye Bezircioğlu